Atatürk Bâtınilik ve Cifr
Milli
mücadele savaşı veriliyordu. Birçok meşakkat ve çileden sonra Yüce
Allah, Türk Milletini muzaffer eylemişti. Başkomutan Mustafa Kemal
Atatürk, bu savaşların beyniydi. Ve nihayet TBMM dualarla açılıyordu.
Tarih 23 Nisan 1920 idi.
TBMM’yi
açan eller, dua için havaya kalkmıştı. Türk tarihinin bu önemli anı,
ölümsüzleştirilmek üzere fotoğraflanmıştı. Herkes çok mesut ve
bahtiyardı. Herkes haklı bir gurur taşıyordu. Dualar edilmiş, “âmin”
denilmişti. TBMM’nin açılış fotoğrafını çeken kişi, ilk iş olarak resmi tab ettirip, Gazi Paşa’ya bu açılış fotoğrafını sunmuştu.
Yüzlerce
kitap okumuş, tarihi ve mistik araştırmalarda bulunmuş olan Gazi Paşa;
Batıniliğe de çok büyük ilgisi vardı. Genç bir subayken bu konuda
dersler de aldı. Derslerin içersinde cifr ayrı bir yer tutuyordu.
TBMM’NİN AÇILIŞINDAKİ FOTOĞRAFTAKİ SIR:
Gazi
Paşa, TBMM açılırken dua edilirken çekilen ve kendisine getirilen bu
fotoğrafı Ankara’da kendisine ziyarete gelen, aslen İstanbul Eyüp’te
ikamet eden, Melâmi meşrep Şeyh Efendi’ye göstermişti. Bu Şeyh
Efendi’nin ilmine Gazi Paşa çok önem veriyordu. Batınilik üzerine
yaptığı araştırmalar, edindiği tecrübeler bu konuda Gazi Paşa’ya bir
fikir, bir ölçü veriyordu. Melâmi meşrep kişi fotoğrafı eline aldı.
Fotoğrafa şöyle bir göz gezdiren bu kişi, cebinden çıkardığı kâğıt kalem
ile bir şeyler yazdı çizdi.
BÖYLEYKEN, BÖYLE OLACAKSIN
"Bakmak var görmek var ve ilim bilmek var." Gazi Paşa’ya, elindeki fotoğraf üzerinde bazı ayrıntıları gösteren bu Şeyh, Paşa’ya, “Böyleyken, böyle olacaksın” dedi.
9-10
Kasım 1938 tarihini ve 9-10 Kasım 1939 tarihini vererek; "Allah en
iyisini bilir Paşam," dedi. Gazi Paşa; gözlerini hafif göğe kaldırarak,
ve hafif bir tebessümle “Allah’ın dediği” olur, dedi.
NEYDİ GÖSTERİLEN FOTOĞRAFTAKİ SIR.
Meclis ne zaman açılmıştı? 23 Nisan 1920 tarihinde. Şimdi Atatürk’ün şu resmine dikkat edin:
Lütfen belli bir mesafeden, gözünüzü kısarak Atatürk’ün bu kafa resmine dikkat edin.
Bir müddet bakın. Ne göreceksiniz? Atatürk’ün bu suret resmi size neyi
gösteriyor? Şimdi buraya kadar olan sözlerimize virgül koyarak devam
ediyoruz.
Yine Atatürk’ün bu resmi ile beraber diğer resimlerini ve vefat etmiş haldeki resimlerini koyuyoruz. Bir de bunlara birlikte bakınız;
İlk baştaki resimlerle diğer resimleri yan yana koyduk. Bir de gözünüzü hafif kısarak bu resimlere bakınız lütfen. Şimdi ne görüyor sunuz?
Evet, buraya da virgül koyuyoruz ve yazımıza devam ediyoruz. İşte fotoğraftaki sır: Aslında yukarıda yayınladığımız ilk fotoğraf yani Atatürk’ün suret resmi dediğimiz, Atatürk’ün suret resmi değildi.
Melami Şeyhi, Meclis’in dualarla açıldığı gün çekilen fotoğrafta yani, 23 Nisan 1920 tarihli şu fotoğraf üzerinden o keşifleri yapmıştı.
Melami Şeyhi, o
gün ellerini açıp dua eden Gazi Paşa’ya şöyle demişti. “Bu fotoğrafta
senin iki resmini görüyorum. Bir normal dua eden, kalpaklı halin yani
asıl halin, bir de arkanda başının üzerindeki daha sonraki zamanlarda
milletinin senin fotoğraflarını çekeceği hali.”
Aslında
Melami Şeyhi’nin ikinci söylediği Atatürk sureti, ilk başta Atatürk
sureti diye verdiğimiz resmi işaret etmişti. Aslında Atatürk’ün o suret
diye Melami Şeyhi’nin ve bizim ilk başta koyduğumuz resim, ilk Meclis’in pencerelerinden başka bir şey değildi.
İşte bu yüzden : “Bakmak var görmek var.” Dedik.
Değerli
okurlar, Batınilik işte her şeyden mana çıkarma ilmidir. Çok derin bir
konudur.Gördüğümüz, baktığımız her yerde birçok işaretler bulunur. Ayeti
Kerime’de “Yeryüzünde nice işaretler vardır, fakat üzerine basıp
geçerler” ilkesi ile asıl olan işaretlere basmadan görmektir.
Bu
anlattığımız Batıniliğin sadece bir cüzüdür. 7 sene zarfında 1000’e
yakın ama gazetelerden ama önemli olaylardan birçok fotoğrafı
manalandırdık fakat toplumun buna hazır olduğunu düşünmediğim için, belki ilerde öyle sırlı fotoğraflar yayınlarız ki, birçok sırlar açığa çıkar.
(Burada
anlattığımız Batınilik, sapkın olarak bilinen Batınilikten farklıdır.
Burada kastedilen Batınilik; mana, metafizik ve ledünü içermektedir.
Üstelik biz burada okyanustan sadece bir damla sunduk.)
Şimdi de ehli için bazı bilgiler verelim
Şimdi Melami Şeyhi’nin bu fotoğrafa bakarak Gazi Paşa’ya verdiği tarihe gelelim.
Bu fotoğraf 23.04.1920’de çekilmiştir. Şimdi tarihlere bakalım:
O zamanki Şeyh, ebced ve cifr metodunun sayı toplam ve çıkarma metoduna göre bazı tarihleri Atatürk’e verdi dedik. İşte ehli için küçük bir iki örnek:
Not:Cifr karesinde duruma göre bazen sağdan bazen soldan sayılar çıkarılıp arttırılabilinir.
23 →2+3=5
23.04
2+3=5+4=9
9
23.04.1920
1920 rakamının 19 ile 20’sini topluyoruz:
19+20=39
9.1939
tablonun çok karışık olduğundan dolayı, uygulamalı anlatıldığı zaman
anlaşılacağı için Hesaba devam etmiyoruz. Kabaca şunu söyleyeyim.
23 Nisan 1920 tarihi cifr numorolojisinin metotlarına göre (bilenler için) şu tarihleri veriyor:
9 Kasım 1939
9 Kasım 1938
Atatürk’ün vefatı 10 Kasım 1938
Taktir sizin.
Saygılarımla.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder